Bilkalite Danışmanlık Eğitim, Belgelendirme ve Marka Tescil Danışmanlık olarak kurumunuzu benzer firmalardan ayıracak ve güvenilir olmasını sağlayacak sektörünüze ait belgeleri alabilmeniz için tüm hazırlıkları sizin adınıza yapıyor.
İletişim İçin: 0530 543 99 91 - 0216 459 06 52
Süreç Nasıl İşliyor?
Öncelikle en kısa sürede sizi ulaşıyoruz.
İş Süreçlerinizi birlikte inceliyoruz
Sisteminizi ve dökümanlarınızı birlikte oluşturuyoruz
Gerekli öneri ve danışmanlık hizmetlerimizi veriyoruz
Hızlı bir şekilde belgelendirme sürecini tamamlıyoruz
Kampanya kapsamında verilecek olan ISO kalite belgeleri uluslararası akreditasyon kuruluşlarından İAS-DAKKS tarafından Akredite edilmiştir.
Belgelerin Süresi?
Belgelendirme periyodu 1 (bir) yıldır.
Hangi Evraklar Gerekli?
İmza Sirküleri (Şirket Yetkilisi)
Vergi Levhası
Oda Sicil Kaydı
SGK Hizmet Listesi
Ticaret Sicil Gazetesi
SAĞLIK HİZMETLERİNDE KALİTE
Bir Japon kız çocuğu doğduğunda 85 yaşına kadar yaşama beklentisine sahipken, Sierra Leone' de doğan diğer kız çocuğunu 36 yaşına kadar sürebilecek bir yaşam beklemektedir. Japon kız çocuğu, yeterli beslenme, bağışıklama ve iyi bir sağlık ortamına sahip olacaktır. Eğer anne olursa, yüksekkalitede anne bakım hizmeti alacak, yaşlandıkça bir kronik hastalığı olacak ama çok ileri düzey tedavi ve rehabilitasyon olanakları önünde olacak ve ortalama
olarak yıllık 550$ veya gerektiğinde daha yüksek rakamlarda ilaca erişimi olacaktır. Bu arada Sierra Leona'deki kız çocuğunun bağışıklama hizmeti alma olasılığı oldukça düşüktür. Tüm çocukluk çağı boyunca yüksek olasılıkla düşük kilolu olacaktır. Muhtemelen adölesan dönemde evlenecek, eğitimli kimselerin yardımı olamadan 5-6 ya da üzerinde doğum yapacaktır. Bunlardan biri ya da birkaçı bebeklik çağında ölecektir ve bunun yanında kendisinin de doğum ve gebelik esnasında ölme olasılığı oldukça yüksek olacaktır. Hastalanacak olursa yıllık ortalama 3$' lık ilaca ulaşabilecek, orta yaşlarını görecek olursa o' da kronik hastalık geliştirecek ve tedaviye ulaşamadan ölecektir. Bu tablo aslında tıbbın ve
halk sağlığının neler yapabileceğine işaret etmektedir (Geleceği Şekillendirmek,
2003: 1).
Global düzeyde sağlık eşitsizliklerinin ekonomik, siyasal ve sosyal olmak üzere
birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak insanların kolay erişilebilir, ekonomik ve
kaliteli sağlık hizmeti alma hakları göz ardı edilemez. Tüm dünyada sağlık
hizmetinin erişilebilir, ekonomik ve kaliteli olması konusunda bir duyarlılığa ihtiyaç
bulunmaktadır. Bu çalışmada sağlık hizmetlerinde kalite konusu ele alınmaktadır.
Dünyada sağlık hizmetleri konusundaki hassasiyet hergeçen gün artmakta,
birçok ülke sağlık alanında ciddi çalışmalar yürütmektedir. Örneğin 1997 yılında
İngiltere'de işbaşına gelen İşçi Partisi hükümeti sağlık reformuna yönelmiş ve bu
reformun ana temasını kalite olarak belirlemiştir. Kalite konusundaki reform
çalışması üç başlık altında toplanmıştır. Bunlar; kalite standartlarının
tanımlanması, bu standartlara uygun kaliteli hizmetin sunulması ve heryerde en
yüksek kalitede sağlık hizmetinin sunulduğunun izlenmesi biçiminde
belirlenmiştir. Reform çalışması tümüyle bu üç beklentinin gerçekleştirilmesine
yönelik politika, strateji ve taktiklerden oluşturulmuştur. Bununla birlikte ikinci
safhada kültürel dönüşümün gerçekeleştirilmesi hedef olarak seçilmiştir. İngiltere
dışında birçok ülkede benzer çalışmalar, benzer hedeflere ulaşmak üzere,
benzer içeriklerde planlanmış ve hayata geçirilmiştir (Mannion, 2000:112 ).
Sağlık hizmetlerinde kalite konusunun son yıllarda sıklıkla gündeme gelmesinin
belirli sebepleri bulunmaktadır. Bunlar içinde öncelikli üç sebepten söz edilebilir.
Sağlık hizmetlerinin bütün dünyada ağırlıkla kamu tarafından sunulan hizmetler
olması nedeniyle devlet bu konuda etkileyici rol oynamaktadır. İkinci olarak,
müşterilerin ve diğer paydaşların sağlıkta kalite konusunda talepleri söz konusu
olmaktadır. Son olarak da hastane yönetimlerinin inisiyatifleri neticesinde artan
bir ilgi gündeme gelmiştir. Devletin sistemde ağırlıklı olarak hizmet sunucusu
biçiminde yer alması, kalite çalışmalarına ilgisini arttırmıştır. Başlangıçta birçok
hükümet maliyetleri üstlenirken, bugün organizasyon, yönetim ve kalite ile
ilgilenmekte ve birçok ülkede kalite iyileştirme konularında görev üstlenmektedir
(Kunst ve Lemmink, 2000: 1124).
Türkiye'de bu bağlamda kapsamlı olarak kamu yönetiminde yeniden yapılanma
konusunda çalışmalar yapılmaktadır. Başbakanlık tarafından planlanan ve reform
olarak öngörülen bu çalışmalarda akademik çevreler, sivil toplum kuruluşları,
medya ve bireylerin katkılarıyla bir zihniyet dönüşümünün gerçekleşeceği öne
sürülmektedir1. Bu kapsamda bir reform sürecine hazırlanan kamu hizmetleri,
değişik alanlarda toplumun gereksinimlerini karşılamaktadır. Sağlık hizmetleri de,
önemli kamu hizmet alanları arasında yer almaktadır. İdari otorite tarafından
benimsenen yeniden yapılandırma çalışmalarında ihtiyaçlara uygunluk,
yönetişim, vatandaş odaklılık, stratejik yönetime geçiş, performansa dayalı
değerlendirme, denetimde etkililik, etik kurallara ve insana güven esaslı bir
anlayışın benimsenmesi (Bkz.: Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma, 2003:
83-88) sağlık hizmetleri açısından da büyük önem taşımaktadır. Sağlık
hizmetlerinin toplumun her kesimi için önemi dikkate alındığında, reform
çalışmalarının bu alanda öncelikle uygulanması gerekli görülmektedir (Bkz.:
Sağlıkta Dönüşüm, 2003).
Sağlık hizmetlerinde kalite konusunu inceleyen bu çalışmanın birinci kısmında
kavramsal açıklamalara yer verilmektedir. İkinci kısımda sağlık hizmetlerinin çok
boyutlu ve kapsamlı niteliği dikkate alınarak sağlık hizmet sunumu açıklanmakta
ve çalışmanın odaklandığı alan olarak yataklı tedavi kurumlarında 2kalite
çalışmaları ele alınmaktadır. Son olarak TKY'nin sağlık sektöründe karşılaştığı
sorun alanları ve çözüm yolları analiz edilmektedir.
1 Nicelikyerine kalitenin vurgulandığı bu dönüşümde, sanayi toplumuna göre kurgulanmış kurumsal
yapıların tasfiye edilerek yerine; idare etme anlayışından yönetime, bürokrasi merkezli yapıdan birey
ve toplum merkezli yapıya geçilmesi, bu sayede yönetimde tek taraflı belirleme yerine katılımcılığın
öne çıkarılması hedeflenmektedir. Bu çalışmalarda ayrıca gündelik sorunlarla boğuşmaktan stratejik
yönetime, sonuç odaklılıktan süreç odaklılığa, aşırı ve hantal bürokrasiden etkililiğe ve kapalılık
kültüründen saydamlığa geçileceği, bu sayede, hiyerarşik ve kurallara dayalı denetimin terk edilerek,
performansın öne çıkarıldığı ve kamuoyuna dayalı çok aktörlü denetimin uygulanacağı
öngörülmektedir. Çalışmalar ile yönetimin etkili ve demokratik kılınması, halka yaklaşması ve hizmet
odaklı hale gelmesi amaçlanmaktadır (Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma, 2003: 80).
2 Bu çalışmada Türk sağlık mevzuatında yer aldığı biçimiyle "Yataklı Tedavi Kurumu" kavramı, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinin yerine getirildiği "Hastane" kavramı ile aynı anlamda ve zaman zaman birbirleri yerine kullanılmıştır.
II. KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Sağlık hizmetleri, sunumu, finansmanı, tedarik süreçleri ve paydaşları ile ayrı ayrı
analiz edilmesi gereken çok boyutlu ve kapsamlı hizmetlerdir. Birinci basamak
sağlık hizmetleri konusunda Sağlık Bakanlığı Aile Hekimliği modeli ile yeni bir
yapılanma çalışması sürdürmektedir. Birinci basamak sağlık hizmetlerinde kalite
konusu, bu değişimi de dikkate alarak analiz edilmesi gereken önemli bir çalışma
alanıdır. Bu çalışmada sınırlılık gereği, özellikle sağlık sisteminin ağırlıklı kısmını
oluşturan 2. ve 3. basamak hizmetlerin sunulduğu hastaneler üzerinde
yoğunlaşılmıştır.
Türk sağlık sisteminin önemli hizmet sunum alanlarından biri olarak kamuya ait
hastaneler, kamu kurumu niteliği ile değişen ve gelişen şartlar altında faaliyet
göstermektedirler. Başarılı olmaları ve çağın gereklerine uyum sağlayabilmeleri
için çağdaş dönüşümleri gerçekleştirecek araçları kullanmaları kaçınılmazdır. Bu
kapsamda bir felsefe ve yönetim yaklaşımı olarak kalite yönetimi, hastaneler için
değişen koşullara uyum sağlamayı kolaylaştıracak bir hizmet görebilecektir. Bu
sebeple çalışma, sağlık hizmetlerinde kalitenin, sağlık kurumlarında kalite
yönetimi anlayışının yerleşmesine bağlı olduğu görüşüne dayanmaktadır.
Bu çalışmanın temel kavramları arasında yer alan sağlıkta kalite kavramı ile;
sağlık sistemi içinde yer alan tüm bileşenlerin hasta mutluluğunu esas alacak
biçimde yönetilmesi ifade edilmektedir. Bu da sağlık sisteminde kalite yönetimi
çalışmaları ile gerçekleştirilecek bir hedef olarak görülebilir. Ayrıca hasta
memnuniyetinin ötesinde, çalışanların memnuniyeti de sağlık sisteminde kalitenin
sürdürülebilirliği açısından önemli bir unsurdur.
Türkiye'de sağlık sistemi içinde yer alan yataklı tedavi kurumlarında
gerçekleştirilen kalite yönetimi çalışmaları ele alındığından sağlıkta kalite ve
kalite yönetimi ile yataklı tedavi kurumlarında yürütülen kalite çalışmalarının
açıklanması gerekmektedir. Aşağıda bu konulara ilişkin değerlendirmelere yer
verilmektedir.
1. Sağlık Sisteminde Kalite ve Kalite Yönetimi
Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yaratılmasında ve
korunmasında özel bir öneme sahiptir. Sağlık hizmeti sunumu, kişilerin yaşam
kalitesini ve mutluluğunu doğrudan etkileyen bir alan olarak görülmelidir. Bu
kapsamda sağlık hizmetlerinin düzeyi, ülkelerin gelişmişlik düzeyinin de bir
göstergesi olarak kabul edilmektedir.
Sağlık hizmetlerinin farklı özellikleri bulunmaktadır. Öncelikle sağlık hizmetinin
arz ve talebi arasında eşitsizlik vardır. Sağlık piyasalarında tüketiciler satın
alacakları mal ve hizmetlerin miktar ve kalitesini tayin edemezler. Bununla birlikte
sağlık hizmetleri, diğer piyasalardaki mal ve hizmetlerin aksine standart değildir
ve tüketiciler çoğunlukla satın aldıkları hizmetin özellikleri hakkında sınırlı veya
yanlış bilgiye sahiptirler. Sağlık hizmetinin tüketimi tesadüfidir ve hastanın,
hastalık riskine bağlı olarak yapacağı masraflar belirsizdir. Bu durum sağlık
hizmeti talebinin belirsiz olmasına neden olmaktadır. Bireyler hizmetin niteliği ve
niceliği hakkında bilgi sahibi değildir ve pazarlık şansları bulunmaz. Sağlık
hizmetlerinde homojenlik sağlamak güçtür ve bu hizmetler ikame edilemediği gibi
aynı zamanda ertelenemezler. Ayrıca kâr amacı güden ve gütmeyen kurumlarca
sağlanmaktadır ve sağlık hizmetlerinin maliyetleri ile fiyatları arasında zayıf bir
korelasyonun bulunduğu ifade edilebilir
Bu özelliklerde özgün bir hizmetin sunulduğu sağlık kurumlarında kalite, birçok
kuruma göre çok daha hayati ve öncelikli bir öneme sahiptir. Sağlık; Dünya
Sağlık Örgütü'nce (WHO) ölçümlenmesi oldukça karmaşık3bir tanımlama biçimi
ile "bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hali" olarak ifade edilmektedir. Sağlık
Sistemi, sağlık tanımı kapsamındaki gereksinimleri içeren, karmaşık ve birbiri ile
etkileşim halindeki öğeler bütünü olarak ifade edilebilir (Özalp ve diğerleri, 2000:
244).
Sağlık sisteminin tüm unsurları, sağlık hizmeti talep eden tarafların ihtiyaçlarının
karşılanmasına eksiksiz hizmet etmelidir. Sağlıkta kalite için sağlık sistemi ile ilişkili
sektörlerin, yüksek kaliteyi minimum maliyette ve en kısa sürede sunmayı
hedefleyen bir biçimde lojistik unsurları sağlamaları gerekmektedir. Sağlık
hizmetlerinde kalite açısından lojistik desteğin büyük önem taşıdığı dikkate
alınmalıdır.
Bununla birlikte hizmet sunumunun ikinci önemli bileşeni 1. basamak sağlık
hizmetleridir. Bu kademede sunulan hizmetin ulaşılabilir, etkili ve kaliteli olması,
sağlık hizmeti talep eden tarafların memnuniyetini arttıracak önemli bir konudur.
Ayrıca sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyan bir kesim de evde bakıma muhtaç kişilerdir
ve bu hizmetin de profesyonel olarak kaliteli biçimde sunulması sağlıkta kalite
açısından önem taşımaktadır. Kalite, sağlık sektöründe farklı paydaşlar için farklı anlamlar içermektedir. Kaliteyi
sisteme hakim kılmanın yolu, farklı paydaş beklentilerinin dikkate alınması ve
izlenmesidir. Tedarikçilerin, hastaların ve doktorların farklı beklentileri arasında
mutlaka denge kurulmalı ve hesap verebilir niteliklere sahip bir sistem
tasarlanmalıdır (McGlynn, 1997: 7).
Doğal olarak 2. ve 3. basamak sağlık hizmetlerinin görüldüğü hastaneler de sağlık
hizmetlerinin kalitesi açısından önemli bir yere sahiptir. Hastanelerde sunulan sağlık
hizmetinin kalitesinin artırılması konusu, çalışma boyunca ele alınmaktadır.
Sağlık sisteminin genel görünümünden sonra, kalite ve sağlıkta kalite konusundaki
açıklamalar yol gösterici olacaktır. Öncelikle kalite; müşteri isteklerini önceden
tahmin ederek, beklentilerinin ötesine geçmek ve ürünün (ve/veya hizmetin) doğal
yaşamı boyunca müşteriyi memnun etmek olarak tanımlanabilir (Yamak, 1998: 86).
Sağlık açısından değerlendirildiğinde, hasta beklentilerinin karşılanması ve bunun
ötesine geçereksunulan hizmetin uzun süreli bir memnuniyet yaratması anlaşılabilir.
Burada hasta beklentisinin ne olduğu önem kazanmaktadır. Hastaların, ne tür bir
tıbbi bakım alması gerektiği ile ilgili tercih ve değerlendirme yapma olanağı, diğer
hizmetlere oranla yok denecek kadar azdır. Hasta yalnızca bakım çevresi ve sağlık
profesyonellerinin davranış biçimleri hakkında bir değerlendirme yapabilmektedir.
Sadece bu değerlendirmelere dayalı olarak kalite ölçümü yapmak, yanıltıcı sonuçlar
verebilir (Kavuncubaşı ve Esatoğlu, 1998: 270). Örneğin, hastaların beklentileri çok
düşük ise, bu beklentilerinin karşılanması, verilen hizmetin kaliteli olduğu anlamına
gelmemektedir (Kavuncubaşı, 2000: 270).
Sağlık hizmetleri sistemindeki tüm öğeler, aslında toplumu oluşturan bireylerin
hastalanmadan önceki sağlık hallerini güvenceye almak üzere koruyucu sağlık
hizmetleri, toplum sağlığı hizmetleri ile başlayan, birinci, ikinci ve üçüncü
basamak sağlık hizmetleri ile devam etmekte olan iç içe geçmiş hizmetler
bütünüdür. Hedef toplumu oluşturan bireylerin sağlıklı hallerini sürdürmelerini
sağlamak, hastalanmaları durumunda ise en kısa sürede kaliteli sağlık hizmeti
sunarak eski sağlıklarına kavuşmalarını temin etmektir. İnsana ait en önemli
varlıklardan olan sağlığın korunması ve sürdürülmesinde kaliteli sağlık hizmeti
sunulması, hizmeti sunanların sorumluluğu, sistemi finanse eden vatandaşın da
hakkıdır.
Sağlıkta kalite4, kalite yönetimi anlayışı ile gerçekleştirilebilecek bir hedef olarak
değerlendirilmektedir. Kalite yönetimi; organizasyonda liderlik, yönetim, insan,
sistem ve ürün kalitesinin bir arada sürekli olarak geliştirilmesini; kalite geliştirme,
kalite planlama ve kalite kontrol çalışmalarının yapılmasını ve aynı zamanda kalite
güvence sistem standartlarının oluşturulmasını amaçlayan yönetim anlayışı olarak
tanımlanabilir. (Aktan, 1999: 1) Bunun sağlık sektöründeki karşılığı, özet olarak
"hasta mutluluğu" biçiminde tarif edilebilir. Doğru teşhis, doğru tedavi, beklemeksizin
ve güler yüzlü hizmet, temiz hastane, ferah bir ortam, uygun fiyat, vb. gibi hastanın
mutluluğuna dönük faaliyetler bütünü, sağlıkta kalitenin unsurları olarak
değerlendirilebilir (Morgil ve Küçükçirkin, 1995: 33).
Kalite yönetimi anlayışında, çalışanların inanç ve isteği olayın esasını meydana
getirmektedir. Çalışanlar, pasif katılımcılar değil, aktif sorun çözücüler ve
uygulayıcılardır. Çalışanların ihtiyaçları, kuruluşun ihtiyaçları ile uyumlu hale getirilmelidir.
İnsanların tümünün saygı ve güvene gereksinim duydukları dikkate alındığında, kuruluşun bu duyguyu aşılayabildiği oranda amaçlarını benimsetmesi mümkün olabilecektir. Çalışanların bir misyonu olduğu ve her birinin yaptığı işin önemli olduğu fikri ve inancı yerleşmeli ve kabul görmelidir.
Yetki ve sorumluluk olabildiğince çalışanlara doğru dağıtılmalıdır. Müşteri
beklentileri tespit edilmeli, bunların ötesine geçip, daha iyiyi üretme heyecanı
paylaşılmalıdır. Bu bağlamda, bir yönetim felsefesi ve hatta bir örgütsel yaşam
biçimi olarak yönetim yaklaşımlarının neredeyse tümünden yararlanan TKY'de,
(Bkz.: Düren, 2000: 31-32) cezalandırma yerine ödüllendirme, yönetimin gizliliği
yerine şeffaflığı, hataların ayıklanması yerine ilk defada ve her seferinde doğruyu
üretme çabası, sürekli iyileştirme, güven ve işbirliği ön plana çıkmaktadır.
Yönetimde, geleneksel dikey örgütlemelerden, olabilecek en yatay sisteme
geçilmelidir. Bunu başarmanın yolu ise sağlık kurumlarında takımlar kurmak,
takımlara giderek artan yetki ve sorumluluk vermektir
Günümüzde yaşanan hızlı değişim ve gelişime uyum çabası, rekabet ortamı ve
mevcut ekonomik koşullar Toplam Kalite Yönetimi olgusunu gündeme getiren
faktörler olarak değerlendirilmektedir. Sağlık hizmetlerinde ise; hasta hakları, etik,
sağlık hizmetlerinin planlanarak uygulanması, çalışanların motivasyonu, hizmet
alanların ve paydaşların tam memnuniyetinin izlenmesi ve ölçülmesi, sonuçların
dikkate alınması ve kalite yönünden sunulan hizmetlerin değerlendirilmesi, kalite
yönetimi anlayışı ile mümkün olabilecek beklentiler olarak ön plana çıkmaktadır.
Sağlık alanında hastaların bilgi düzeyinin ve beklentilerinin artması TKY konusunun
önemini arttırmaktadır (https://www.saglik.gov.tr
/extras/pdf/saglikhizmetlerindekaliteyonetimi.pdf20.01.05). Sağlık sektöründe
hizmeti talep edenlerin belirleyiciliği ön plana çıkmakta ve kalite yönündeki talepleri
sektörün yapısal olarak değişmesine neden olmaktadır (Kunst, 2000: 1125).
Sağlıkta kalite ve kalite yönetimi konusundaki açıklamalardan sonra, sağlık
hizmet sunumunda önemli bir fonksiyon icra eden yataklı tedavi kurumlarına
ilişkin açıklamalara aşağıda yer verilmektedir.
2. Yataklı Tedavi Kurumları (Hastaneler)
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) hastaneleri; "hastaları kontrol altında tutan, tanı ve
tedavilerinin yanı sıra rehabilitasyon hizmetleri veren sağlık kuruluşları" olarak
tanımlamıştır. Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği'nde
hastaneler, "hasta ve yaralıların, hastalıktan şüphe edenlerin, ayakta veya
yatarak müşahede, muayene, teşhis, tedavi ve rehabilite edildikleri, aynı
zamanda doğum yapılan kurumlar" olarak tanımlanmaktadır (Özgülbaş, 1995:
20).
Hastaneler, tedavi ve tıbbi bakım fonksiyonlarının yanı sıra doktorların ve
yardımcı sağlık personelinin eğitimi, tıbbi araştırma ve toplum sağlığı gibi
hizmetleri de yerine getirmektedirler. Bu nedenle hastaneleri tıbbi bir kuruluş,
ekonomik bir işletme, doktor ve diğer personeline eğitim veren bir eğitim kurumu,
bir araştırma ünitesi, birçok meslek gruplarından kişilerin çalıştığı sosyal bir örgüt
olarak tanımlamak mümkündür (Cihangir, 1997: 10). Hastaneler toplumdaki
karmaşık ve dinamik kurumlar arasında yer alırlar. Hastane, sağlık ve bakım
sisteminin merkezi olarak düşünülür. Hastaneler, hasta ve yaralıların tedavi
edildikleri merkezler olmaları yanında, toplum sağlığının yükseltilmesinde de
önemli rol oynarlar. Hasta ve yaralıların tedavisi dışında kalan hizmetler de
önemlidir ve ayrıca bireylerin ve toplumun sağlığı üzerinde büyük etkide
bulunmaktadırlar. Hastaneler, dinamik değişken bir çevre içinde, aldıkları girdileri
dönüştürme sürecinden geçirerek, çıktılarının önemli bir kısmını yine aynı
çevreye veren, geribildirim mekanizmasına sahip sistemlerdir. Hastanenin
girdileri, maddi, mali ve beşeri kaynaklardan oluşmaktadır (Özgülbaş, 1995: 21).
Hastanelerin amacı, belli düzeydeki sağlık hizmetlerini en düşük maliyette ve en
yüksek kalitede sunmak olmalıdır. Hastane yöneticisi, bu amacı gerçekleştirmek
için hastane kaynaklarını optimum düzeyde planlayan ve kullanan kimse olarak
tanımlanabilir. Hastane yönetimi; hastane amacına yönelik olarak hizmet
unsurlarını verimli, ekonomik ve uyumlu bir biçimde harekete geçiren, bu iş
yapılırken bilimsel yönetim tekniklerini kullanan, yeni bilgi ve beceriler gerektiren,
işin yapılmasına yönelik olarak çeşitli fonksiyonları kapsayan bir bilim, sanat ve
özelleşmiş bir yönetim alanıdır. Hastanelerin kâr amacı gütmeyen kuruluşlar
olmalarına karşılık, bunların yönetimlerini işletmecilik biliminden ayrı tutmak
mümkün değildir. Hastaneler, hizmetlerini eksiksiz yerine getirebilmek için etkili
bir yönetime sahip olmak zorundadırlar. Hastane yönetimi, genel yönetimin bir
çeşididir ve planlama, programlama, bütçeleme, kadrolama, yürütme, kontrol gibi
fonksiyonları kapsar (Özgülbaş, 1995: 21).
Türkiye'de sağlık hizmet sunumunda özel sektörce kurulan hastanelerin dışında
sektörün hakimi Kamu hastaneleridir. Türkiye'de Sağlık Bakanlığı hastaneleri ile
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK)
hastaneleri yakın bir geçmişte tek çatı altında toplanmış ve Sağlık Bakanlığına
bağlı olarak hizmet vermeye başlamıştır. Bu hastaneler, Emekli Sandığı, SSK
veya BAĞKUR üyesi tüm vatandaşlar ile sosyal güvencesi bulunmayan yeşil
kartlı hastalara hizmet vermektedirler.